odamdayım, yatağımın üstünde dizlerimde battaniyeyle oturuyorum. yatağımın dayalı olduğu duvardaki fotoğrafların yansıması ekrandan görünüyor.
üst komşularımız, kaç yıllık evli olduklarını bilmediğim çocuksuz bir çift, tartışıyor. kadının yer yer yükselen sesi halihazırda gergin sinirlerimin üzerinde geziniyor. ciddi bir konuşmaya benziyor, yaklaşık bir hafta önce yine aynı yerde, yatağımın üzerinde duyduğum başka bir konuşmanın devamı gibi. "ayrılırız" diyor kadın, bu sefer yer yer yükselen ses adamın sesi, roller de sesler gibi farklı. "tehdit mi ediyorsun yani?" diyor. dinlememeye çalışıyorum, ama işte dinlememi istiyorlar bir yandan da bağırmanın doğası gereği. dayanamıyorum, salona gidip başka bir çifte, annemle babama "kavga ediyorlar, duydunuz mu?" diyorum. annem tahminlerini sıralıyor, babam hem kaygılı hem de umursamaz bakıyor, ikisini de aynı anda başarıyor olmasının nedenini benim söylediklerime değil kafasının içindekilere bağlıyorum.
ama bu sefer böyle değil, yani sesler farklı, ben bunları yazarken de sustular zaten, alay ediyorlardı birbirleriyle, doğal olmayan, can yakmak isteyen her konuşmadaki o garip ton vardı ikisinde de. geriliyorum.
gerçi gerilmeme de gerek kalmıyor, konuşma sonrasındaki sessizliğin yerini maç yorumu programlarından birinin sesi alıyor. evin içi gözümde canlanıyor, çok üzülüyorum, hepsinin benim kurmacam olduğunu düşünmek istiyorum, aksi inanılmaz bi mutsuzluk yarabbi, düşünmek istemiyorum.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 comments:
Yorum Gönder