09 Şubat 2009

televizyon izlemek ya da izlememek

öncelikle, asla sadece artık uyumanız gerektiğini düşündüğünüz için uyumaya çalışmayın. siz de çok iyi biliyorsunuz ki hiçbir zaman işe yaramıyor.
ancak, konumuz başlıktan da anlaşılabileceği gibi bu değil blogk. şöyle ki, tarih: bu akşam yer: d. ailesi salonu, saat: 20:30 suları..yemek masasındayız ailece, yemek yiyoruz. tv açık ve ben tvye sırtım dönük bir şekilde oturuyorum. atv haber'i izliyoruz, daha doğrusu o saatte tüm kanallarda haberler olduğu için ve de hiçbirimiz haber izleyecek ya da kafamızın dışındakilere ilgi gösterecek halet-i ruhiyede olmadığımız için kanal sadece tvyi açık tutma dürtüsünü kontrol edemediğimizden atv. her neyse, ne kadar dalgın olsak da dinliyoruz bir şekilde. haberlerden biri şöyle, bir politikacının basına yeni sızmış tv filmi. filmden görüntüler veriliyor, dayanamayıp dönüp bakıyorum, dehşetengiz bir şey. haberler de televole kıvamını bulmuş, politikacının adını söylemeyip efekt verip heyecan yaptırmaya çalışıyorlar. sonunda -annemin tahminini doğru çıkaracak şekilde- politikacının kadir topbaş olduğunu, filmin adının da "namaz öğreniyorum" olduğunu öğreniyoruz :O dur blogk, dur, daha bu ilk haber.

sonraki haber de şöyle..bir çift tüm mal varlığını "dünya barışı için" hazineye (o-ha) bırakmaya karar veriyor ancak hazine bu isteği reddedince artık bu devir işini nerede yapacaklarsa oraya gitmek için bindikleri taksiciye bırakıyorlar parayı. evlilik yüzükleri ve pasaportları ile birlikte.

yani, her şey olur blogk. tamam şaşırdım olaylara kabul ama beni daha da şaşırtan şey nasıl bir içselleştirmekse bu, bu tür şeylere tepki veremez hale geldi insanlar. tepki derken politik bir tutum benimsemek değil kastettiğim şey, ulen gülemiyoruz da ya! yani şu haberleri sunan spiker nasıl o ciddiyetle oracıkta gülme krizine girmeden durabiliyor?
işin en acayip tarafı da bunları haberlerde izliyor olmamız. dünya barışı ve hazine. nasıl LAN? namaz öğreniyorum 0_o. şaka mısınız?

hayatımız yiğit özgür karikatürlerine dönüşmek üzere.


korkuyorum.

0 comments: