salondayım, tahmin edebileceğin üzere çeviri yapıyorum, hala :) ama alıştım galiba, hayıflanmıyorum artık :p hem 40 sayfam kaldı ki bu benim için parti verme sebebi bi sayı. kahve içiyorum bi yandan, bu bugün 2., iki gündür niyeyse her zamanki gibi geç yatıp erken kalkıyorum. sabahın köründe uyanınca, ki benim için 10 oluyo o :D, insan "yok artık" diyor önce ama herşey böyle vakitlice hallolunca da kendini tarkan'ın atasözü manyağı şarkısı gibi bulabiliyor.
izmir fotoğraflarımı bastırmak istiyoruuum bir de. evet izmir'e gittim ben bu haftasonu, pelinkuş'u sözledik :) egem'le şima o azcık vakitte de olsa izmir'i gezdirdiler bana, ister istemez edinburgh londra anılarım canlandı böyle koştura koştura bi yerleri görme-gezme telaşı yüzünden. bi de kaldığımız örtmen evine dönerken bastıran çılgın yağmurdan ve donumuza kadar ıslanıp odada converse kurutmak için sekkiz oluşumuzdan tabi. ben seviyorum seyahati yaa, otobüste dönüşte telef olmamıza rağmen yolculuğu da seviyorum. ah şimdi ne çok koyasım geldi şuraya bi fotö.
ben sonra dönücem sana fotoğrafla blogk. şimdilik hislerimle yetin :-*
26 Mayıs 2010
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 comments:
Yorum Gönder