saçlarımı yeni kuruttum ve her zamanki gibi kabardılar. kafamın üstünde doğal bi kask varmış gibi görünüyorum şu an. kafa demişken, saçlarımı kestirdim, yine, ama bu sefer iyice kısacık, hatta en son 1. sınıftayken saçlarım bu kadar kısa olmuştu. bkz: 1993 ilkokul modası.
perşembe gününe son bi modernizm sınavım var, sonrasında okula gutbay. teknik olarak mezun olsam da öğrençi belgemin üzerinde yarım dönem uzatmanın güzelliğinden 2009-2010 yazıyo, demin saç kuruturken bunu bi sene boyunca çeşitli kurumlara yutturabileceğim durumlar düşünüp mutlu oldum. akbil zaten cepte, uçak bileti filan alırken mesela ucuza gelebileceği durumlar -türk hava yollarının sittin söne önce böyle bi olayı vardı, gerçekten. ama sittin sene önce- vs. perşembe akşamı sınav stresini atmak için paris'e gidiyorum da o yüzden. türk hava yollarıyla hem de.
bu okula gutbay meselesi canımı sıkmıyor artık blogk. bi dönem uzatmaya başka durumların dışında bunun için de ihtiyacım varmış benim. küçükken de emzik emmeyi babam emziğin içine zeytin çekirdeği koyup "böö böçük var bunun içinde, git çöpe at bakiyim" demeden bırakmamıştım. çocukluğuma inmeye çok gerek yok yani, yüzeyde de belli işte ne halt olduğum, sakız gibi uzamadan bitmezse bişey datmin olmuyo bünyem. ha bu bu dönem bok gibi geçti demek değil tabi, sadece gül-cemaliyle benim için okulu okul yapan insanlar etrafta olmayınca bişeyler eksik oluyomuş onu farkettim. okul derse girip çıktığım bi yer hiç olmadı benim hayatımda. şu öğrenim hayatım boyunca bişeyler yolunda gittiyse de bundan gitti sanırım. ortaokulu çok hatırlamıyorum ama lisede de üniversite de hep böyle oldu bu. içinde çok uzun vakit geçirdiğim binaları, binaların insanlarını, uğraştığım şeyleri hep sevdim. bundan sonrası da böyle olur umarım. neyse hadi thomas mann'a döniyim ben. öpçük.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 comments:
küçük siborayı "emziğimi seviyorum, daha çok yıllar emerim hacı ben bunu, karışmayın rica edicem" bakışları ile hayalledim günüm şenlendi :]
Yorum Gönder