günün ilk kahvesini içiyorum, inceden kulağım ağrıyor. sol olan. annem evde yok bugün, dedemle bi başımızayız, atilla da henüz gelmedi okuldan.
sabah güzel bi haberle uyandım, ama daha önce bi güzel habere alenen sevinip sonrasında içimde kaldığı için bu sefer ayrıntı vermeyeyim. böyle nazara çok inanmaz idim ama bu sefer testiyi kırmadan yanağımı çevireyim de ben ne olur ne olmaz.
dün skins'in tekrar izlediğim 2. sezon bölümlerinden biri yine soundtrack'iyle öldürdü beni. electrelane gibi adını görüp duyup dinlemediğim bikaç grubun şahane şarkılarının yanı sıra bu sene en çok dinlediğim gruplardan biri olan beach house'un ilk albümünden bikaç şarkı da vardı bu soundtrack'te ve onları dinliyorum şimdi. auburn and ivory ve childhood isimleri. çok küseller :kalp: hatta al ikisini de fizy'den dinle: auburn and ivory , childhood
elimin new post'a gidişinin asıl sebebine gelirsek, bizim, yani, ucucaparklar, littlemermaid, ladylestrange, mupteda, demran ve benim yeni bir blogumuz var: bolahenk sokak! çook uzun zamandır beraber yazmak istediğimizi aramızda konuşup duruyorduk, önce e-dergi olarak başlayan bu fikir de sonunda blog olarak ortaya çıkmış oldu. başlangıç yazımızda da belirttiğimiz üzere tek bir temamız yok, kafamıza ne eserse, o ara neyle ilgileniyorsak onunla ilgili yazıyoruz şimdilik. bak mutlaka! :)
vee son olarak şu yağmurlu haftaya iyi gideceğini düşündüğüm ve hissiyat olarak birbirine benzettiğim iki fotoğrafımla başbaşa bırakıyorum seni blogk.
21 Nisan 2010
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 comments:
Yorum Gönder