hayat demiştik değil mi?

seni fazlasıyle ihmal ettiğim şu zaman diliminde hem gündüz amca'yı everdik hem de mezun olduk blogk. nikah & düğün fotoğrafçısı idim ilkinde ve fotoğrafları da bugün aldım şima'dan, mutluyum. çok çok güzeller :) kendimi bi süreliğine popoşopa adadıktan sonra bi-iki tane buraya da koyarım belkü.

sonraaa dün mezuniyet törenimiz vardı. garip hissiyatlar içerisindeyim hala bu konuda. ne desem ne yazsam bilmiyorum. bana hala yarın kalkıp okula gideceğim ve santral çimenlerine oturup topluca kahve içecekmişiz gibi geliyor. bu inanama durumu dolayısıyla çok duygusal tepkiler veremedim dün, sadece sahneye çakma diplomayı almak için çıkarken biraz helecanladım, o helecan da murat hoca'nın rakı duvarına çarpınca tuzbuz oldu. buram buram piromil saçıyordu etrafa sağolsun muri.

tören sonrası da bi kokteyl gösterip elletmediler, zaten ölümüne de açtık, kendimizi taksim'e zor attık. sonra da tales'te içmeye devam edildi, oradaki +18 fantastik muhabbetler ve dedikodular -üzgünüm ama- na-onlayn platformda hepimizi bi süre daha oyalayacak :D
geceyi de şimalarda kapattık. en son şima bana parasomnia diye bi korku filmi izletmeye çalışıyordu ama sızmaya meyil verdiğimden uyuduk ve sabah da flightless bird, american mouth eşliğinde uyandım :)

yaa işte böyleyken böyle blogk.